Enerji Sektöründe Gelecek: DNV Raporuna Göre Dönüşüm ve Yatırımlar
Uluslararası denetim ve analiz şirketi DNV’nin “Enerji Sektörü Analizi 2025 – Ayrık Yapılardan Bütünleşik Sistemlere” raporuna göre, küresel enerji sistemleri önemli bir değişim sürecinden geçiyor. Artık enerji sektörü, ayrı sektörlerin bağımsız hareket ettiği yapılardan daha entegre ve karşılıklı bağımlı bir yapıya doğru ilerliyor.
Rapora göre, mevcut altyapı ve yönetim modelleri bu dönüşüme ayak uydurmakta yetersiz kalıyor. Araştırmaya katılan enerji yöneticilerinin büyük çoğunluğu, mevcut elektrik iletim altyapısının yenilenebilir enerji üretim bölgelerini yetersiz şekilde desteklediğini ve iletim planlamalarının yetersiz olduğunu belirtiyor.
2050 yılına kadar elektrik iletim sistemlerinin modernizasyonu için 21,4 trilyon dolarlık yatırım yapılması gerektiği raporun önemli tespitleri arasında yer alıyor. Ancak katılımcıların çoğu, mevcut altyapının ihtiyaçları karşılamadığını ve izin süreçlerinin en büyük engel olduğunu düşünüyor.
Rapor, ABD’de yaşanan Teksas enerji krizini de örnek olarak gösteriyor. Bu krizde doğal gaz ve elektrik üretim altyapıları arasındaki bağlantı eksikliği ve sektörler arası koordinasyon zayıflığı 200’den fazla can kaybına yol açmıştı.
Rapora göre, enerji sistemlerinin birbirine bağımlı olduğu ve bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği vurgulanıyor.
Yatırımların Doğru Yerlere Yönlendirilmesi Kritik Önem Taşıyor
DNV’ye göre enerji sektöründe yüksek miktarlarda yatırım yapmak kadar, bu yatırımların doğru noktalara yönlendirilmesi de büyük önem taşıyor. Mevcut yaklaşımda birçok ülke, iletim hatları oluşturmadan büyük yenilenebilir projelere onay vermek suretiyle enerji israfına neden oluyor.
Rapor, enerji sistemine aktif şekilde katılan büyük tüketicilerin, özellikle sanayi tesislerinin, şebeke üzerinde hem yük hem de çözüm unsuru olduğunu ortaya koyuyor.
Özel enerji üreticileriyle yapılan anlaşmaların arttığı bir dönemde, şebekelerin yenilenebilir hedeflerini sağlayamaması endişe verici bir durum olarak raporda yer alıyor. Enerji dönüşümü sadece teknolojik yatırımlarla değil, piyasa yapıları, dijital sistemler ve tüketici koordinasyonu gibi unsurlarla bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır.