Trakya’da Yağışlar Baraj Doluluk Oranlarını Yükseltti

Trakya bölgesinde kurak ve yağışsız geçen yaz mevsiminden sonra, sonbaharda da yağışlar beklenen seviyede olmadı. Bu durum, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan Kazandere ve Pabuçdere barajlarının doluluk oranlarını geçen yıla göre düşürdü. Ancak, Ocak ayında başlayan yağışlar ve şubat ayındaki yağmur ve kar yağışlarıyla birlikte, barajlardaki doluluk oranları artmaya başladı. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Dekanı olan Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, yağışların ardından Kazandere ve Pabuçdere barajlarının doluluk oranının yüzde 66’ya ulaştığını belirtti.

‘Baraj Doluluk Oranları Yeterli Seviyeye Ulaşabilir’

Yağışların zamanlamasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tecer, barajlardaki su seviyelerinin ve yer altı sularının sağlığı açısından kritik olduğunu ifade etti. Yağışların şu anda gerçekleşmesinin, barajların ve yer altı suyunun seviyeleri için önemli katkılar sağladığını belirten Tecer, “Bugün itibariyle, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan barajlardaki ortalama doluluk oranı yüzde 66’ya yükseldi. Geçen yıl, aynı dönemde bu oranlara henüz ulaşamamıştık. Ancak, bu ayın sonu ve önümüzdeki aylarda beklenen yağışlarla birlikte, barajlarımızın doluluk seviyesinin daha da artması bekleniyor. Eğer bu şekilde devam edersek, baraj doluluk oranlarımız yeterli seviyeye ulaşacak. Trakya bölgesinde bulunan Pabuçdere ve Kazandere barajlarında şu anda yüzde 79 ve yüzde 61 doluluk seviyelerine ulaştık” şeklinde konuştu.

‘Yer Altı Suları İçin Yeterli Değil’

Yer altı sularının yeterli seviyelere ulaşabilmesi için kar yağışlarının devam etmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Tecer, “Yer altı sularının beslenmesi ve dolması için sürekli kar yağışlarının devam etmesi gerekmektedir. Çünkü kar, yer altı sularına en çok katkı sağlayan yağış türüdür. Yüzeye düşen yağışın sadece yüzde 10 ila 15’i yer altı sularını besler. Trakya bölgesindeki yer altı sularının büyük bir kısmı tükenmiş durumda olduğundan, yağışlarla birlikte yer altı sularının beslenmesi sağlanabilir ancak bu yeterli değildir. Yağışlar, baraj doluluk oranlarını artırsa da, mevsimlerin kayması gibi sorunlar da mevcuttur. Bu durumu iklim değişikliğiyle ilişkilendirmek mümkündür” şeklinde konuştu.

‘Endüstriyel ve Tarımsal Kullanıma Son Verilmeli’

Doğal yer altı su seviyelerine ulaşabilmek için endüstriyel ve tarımsal kullanımın durdurulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tecer, “Trakya’da yer altı su seviyeleri üzerinde hem miktar hem kalite açısından baskılar mevcuttur. Bölgede sanayi ve tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bilinmektedir. Şu anda bölgede su kullanım oranları normalin üzerindedir. Yani, bir birim yer altı suyu beslendiğinde yüzde 25 daha fazla tüketim gerçekleşmektedir. Bu nedenle, yer altı suyunun doğal seviyelere ulaşabilmesi için öncelikle endüstriyel ve tarımsal kullanıma son verilmelidir. Aksi takdirde, yağışlar yer altı sularını doldursa bile, kalıcı bir çözüm sağlamak zor olacaktır” şeklinde konuştu.

‘Yer Altı Sularından İstifade Maliyeti Artıyor’

Yer altı sularına ulaşımın her geçen yıl zorlaştığını belirten Prof. Dr. Tecer, “30-35 yıl öncesine kadar 40-60 metre derinliklerden su çıkartılabilirken, bugün bile yer altı suyu ulaşımı 400-450 metrelere kadar çıkmış durumda. Her yıl birkaç metre daha derinlere inilmektedir. Yer altı suyu kullanımı da dolayısıyla maliyetli hale gelmektedir. Sanayi ve tarımın bu şekilde devam etmesi, yer altı suyunun daha da derinlere ulaşılmasına neden olmaktadır. Mevcut durumda, suyun arıtılarak tekrar kullanılması önemlidir” ifadelerini kullandı.